Abdurrahman Gazi Hz. Kimdir?

Memleketimizin her tarafını bir birinden kıymetli maneviyat büyüklerimiz ile bereketlendiren Rabbimiz Azze ve Celle Hazretlerine hamdü sena olsun. Bize insanlığı, kardeşliği ve zülme karşı dik durmayı öğreten Rasülü Edibi Muhammed Mustafa s.a.v hazretlerine ve İla-i kelimetullah uğruna herşeylerini feda eden Ashabı Kirama salatü selam olsun. Bu topraklarda İslamı aşılayan maneviyat büyüklerimizden ve  bu yolda hizmet eden gönül erlerinden Rabbimiz Azze ve Celle Hazretleri ziyadesi ile razı olsun.

Bu büyüklerden birisi de, Erzurum’umuzun bereketi, karlı Palandöken Dağı’nın kartalı Abdurrahman Gazi Hazretleridir. Hazretin türbesi Erzurum’un 2,5 kilometre güneydoğusunda Palandöken Dağı’nın eteğindedir. Abdurrahman Gazi Hazretlerin’den bahseden ilk tarihi kaynak H.936 M.1529 yılında Kanun-i Sultan Süleyman Han adına Erzurum ve havalisinin ilk yazıcı defteridir. Bundan sonraki defter de 1591 Abdurrahman Gazi Hazretlerin’den, Hz. Peygamber’in alemdarı olarak bahsetmektedir.

Evliya Çelebi ise;  “Eğerli Dağı dibindeki Hz. Abdurrahman Gazi teferrüşgah, mürtefi, cihannüma bir tekkede medfundur. Hindi Baba Sultan da oradadır’’ der.

Ömer Nasuhi Bilmen Hazretleri, Abdurrahman Gazi Hazretlerinin Ebu Bekir (r.a)’ın oğlu olduğunu tespit etmiştir.

Abdurrahman Gazi Türbesi’nin güneyinde, türbeye yirmi metre mesafede bir ziyaret daha vardır. Halkta birisi bir rüya görür:  ‘’Beni bir daha ziyaret etmeyin, Abdurrahman ziyarete düşkündür, onu ziyaret edin‘’ der. Onun için Abdurrahman Gazi’ye türbe yapılmış, kardeşine ise türbe yapılmamıştır.

Başı koltukta mücahid
Rivayete göre Abdurrahman Gazi Hazretleri, İslam Orduları Erzurum ve havalisini fethederken boynu savaş sırasında kesilmiştir. Yerdeki kafasını eğilip almış ve elindeki sancağı tepeye dikmek üzere ilerlemeye başlamıştır. Çevreden durumu görenlerden bazıları “Adama bakın, kafasını eline almış” diye bağrışmaya başlarlar. Nazar değmesi sonucu Abdurrahman Gazi hazretleri bu söz üzerine orada yığılıp kalır ve olduğu yere defnedilir.

Türbenin tarihi
Erzurum’da yedi yüz sene evvel Abdurrahman Gazi Türbesi’nin bulunduğu yerde bir dergah vardı. Burada yolcular, dervişler, sahipsizler, misafir olarak gelip kalırlar, yiyip içtikten sonra yollarına devam ederlerdi. Abdurrahman Gazi burayı Allah rızası ve halka hizmet için açmıştı. Buna benzer bir dergahı da Tepeköy’le, Dutçu Köyü’nün üstünde bir dağda açmıştı. Kendisinin ayrıca Erzurum’un içinde muhteşem bir medresesi vardı. Bu medrese Şeyhler Camii’nin karşısında idi. On iki ilme orada çalışılırdı.

Bunların bütün masrafları Pir Ali Baba tarafından görülürmüş. 1001 hatim’i de bu zat kurmuş, 1001 hatim’i okuyan hocalara maaşlarını verirmiş.

İbrahim Hakkı Hazretlerinin keşfi
İbrahim Hakkı Hz. Keşfe çıkar, Abdurrahman Gazi ‘nin yerini bulur. Dervişleriyle beraber gider, türbeyi eştirir ve türbeyi bulur, yeniden türbe yaptırır. Orada bulunan bir fakir rençberi çağırır:  ‘’Oğlum burada ki bütün tarlalar, çayırlar senin olsun yalnız bu türbeyle ilgileneceksin, temizliğine bakacaksın.’’ Erzurum’ da türbedarlar adı ile anılan ailenin buradan geldiği söylenir. Şimdi İzmir’de yerleşmiş. Diğer kardeşi Şeref Efendi hayvan ticareti ile uğraşırmış.

İbrahim Hakkı Hz. kabri kubbenin altında olduğu için ziyaretine gelenler baş tarafından da geçebiliyordu. Saygısızlık olmasın diye Erzurumlu Şeyh Hacı İbrahim Baba baş tarafına odundan parmaklıklar yaptırdı. Böylece ashaptan olduğu da sağlam bir esasa bağlandı. Çünkü İbrahim Hakkı kutbiyet makamındaydı. Kutupluğunu ispat etmiş bir zattı.

Tekke ve zaviye ile caminin banileri
Tekke ile zaviye 1796 yılında Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından yaptırılmış, yanına bir de cami ilave edilmiştir.

Kaynakça

Kültür Portalı